
1489 yılında Trabzon valiliğine getirilen Yavuz Sultan Selim tarih ve edebiyatın yanında spora da büyük önem verirdi.
Ata binmekte, silah kullanmada ve de özellikle ok atmakta çok usta idi.
Yavuz, Trabzon’un Kavakmeydan semtini ok meydanı olarak kullanırdı.
Ata binmekte, silah kullanmada ve de özellikle ok atmakta çok usta idi.
Yavuz, Trabzon’un Kavakmeydan semtini ok meydanı olarak kullanırdı.
Burada hem kendisi ok atar, hem de ok atma öğrenimi ve yarışmaları yapılırdı.
Rekorlarına erişilmesi imkansız üstatların en fazla önem verdikleri konu idmandı.
Sürekli ve düzenli idman en kaliteli sporcuların yetişmesi için vazgeçilmezdi.
Çünkü daha o dönemde “sen idmanı bir gün bırakırsan, idman seni yirmi gün bırakır” ilkesi her sporcunun beynine işleniyordu.
Okçulara verilen talimatnamede düzenli çalışılması ve tekniğe önem verilmesi şu cümlelerle ifade edilirdi.
“Her gün meydanda 300 kez sabah, 300 kez öğleden sonra ve 300 kez de akşama yakın ok atasın. Bir ay böyle idman edesin bir gün dahi ara vermeyesin. Bu şekilde idman yapıp anlatılanlara uymazsan, Zaloğlu Rüstem olsan da başarılı olamazsın. Çünkü ok, kuvvet ile değil teknik ile atılır…”
Esnaf ve Sanatkarlar odası tarafından bastırılan “Ahiliğin Trabzon’daki izleri” adlı kitapçıkta yer alan yukarıdaki bilgiler geçmişten bir anı olmaktan öte, günümüz gençleri için de bulunmaz bir örnektir.
Başarılı olmak için çok çalışmanın,
Yaptığın işin tekniğini öğrenmenin,
Sadece yetenekle bir yere varılamayacağının belgesidir.
“Ben çok kabiliyetliyim idman yapmasam da olur” diyerek kaytarmakla,
“Bendeki akıl kimde var?.
Ders çalışmasam da başarırım” demekle,
Ve de yılda ortalama bir trilyon aldığı halde futbol oynamaya sadece 90 dakika koşmak sanıp işin tekniğine Fransız kalmakla bir yere varılamayacağının yüz yıllar öncesinden kalan kanıtıdır!..
Kaynak: Gözden Kaçamayanlar / Güne Bakış
“Her gün meydanda 300 kez sabah, 300 kez öğleden sonra ve 300 kez de akşama yakın ok atasın. Bir ay böyle idman edesin bir gün dahi ara vermeyesin. Bu şekilde idman yapıp anlatılanlara uymazsan, Zaloğlu Rüstem olsan da başarılı olamazsın. Çünkü ok, kuvvet ile değil teknik ile atılır…”
Esnaf ve Sanatkarlar odası tarafından bastırılan “Ahiliğin Trabzon’daki izleri” adlı kitapçıkta yer alan yukarıdaki bilgiler geçmişten bir anı olmaktan öte, günümüz gençleri için de bulunmaz bir örnektir.
Başarılı olmak için çok çalışmanın,
Yaptığın işin tekniğini öğrenmenin,
Sadece yetenekle bir yere varılamayacağının belgesidir.
“Ben çok kabiliyetliyim idman yapmasam da olur” diyerek kaytarmakla,
“Bendeki akıl kimde var?.
Ders çalışmasam da başarırım” demekle,
Ve de yılda ortalama bir trilyon aldığı halde futbol oynamaya sadece 90 dakika koşmak sanıp işin tekniğine Fransız kalmakla bir yere varılamayacağının yüz yıllar öncesinden kalan kanıtıdır!..
Kaynak: Gözden Kaçamayanlar / Güne Bakış
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder