2 Kasım 2007 Cuma

Attillâ İlhan şiir yarışması ödülü Trabzon'lu şaire!

Aldığım ödülden çok gerekçesine sevindim

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları'nın, Attilâ İlhan'ın anısını yaşatmak amacıyla bu yıl ilkini düzenlediği şiir yarışmasında ödül Hüseyin Alemdar'a verildi. Katılımın fazlalığı nedeniyle edebiyat dünyasında tartışılan yarışmanın sonucu merakla bekleniyordu.


Jürinin, "Biçim, içerik, üslup bakımından ve şiirlerin çoğunun özgün ve ilginç olmaları, geleneksel şiirle modern şiiri, yenilikleri bağdaştırmadaki ustalığı" dolayısıyla 'Vakitler İncelikler' adlı dosyasını ödüle değer gördüğü Alemdar, uzun süredir kendini unutturmuştu açıkçası. Bu dosya ve ödül ile bir yere kaybolmadığını göstermiş oldu. Alemdar, yarışmaya Attilâ İlhan'ı çok sevdiği için katıldığını söylüyor. Daha çok seçici kurulun 'gerekçe'sine sevinen Hüseyin Alemdar, 10 bin YTL'lik para ödülünün kendisi için belirleyici olmadığını belirtiyor. Alemdar ile ödülden yola çıkarak şiirini konuştuk.

Dosyanızı yarışmaya gönderirken ne düşündünüz?

Şiire başladığımda, beni etkileyen şairlerden biriydi Attila İlhan. İlk şiirlerimi değerlendiren de odur. Üniversitede okuyan bir kızım var. Attilâ İlhan'la yatar, onunla kalkar. Ödüle de benden çok kızım sevindi. Aslında bu yarışmaya katılmakta kararsızdım. Son iki gün kala gönderdim dosyamı. Uzun zamandır ödüllü yarışmalara katılmıyorum. Bunda Orhon Murat Arıburnu Ödülleri'nin düzenleyicisi olmamın da etkisi var. Çok önemli şairler ve sinemacılar bu ödülde yer alıyor. Onların seçici olduğu yarışmaya katılmak bana etik olarak doğru gelmiyor. Ama birkaç yıldır Arıburnu Ödülleri maddi nedenler ve şairlerin kaprisleri yüzünden verilemiyordu. Benim bu dosyada yer alan şiirlerim, dergilerde kaybolmuş gibi duruyordu.
Yarışmanın genç şairleri özendirmek gibi bir çıkışı vardı.

Çok genç sayılmazsınız. Fakat Hera Kitaplığı'yla birçok genç şaire önayak oldunuz. Jürinin kararında buna gönderme olabilir mi?

Olabilir. Ben 80 kuşağı şairlerdenim; fakat çok fazla bilinen bir şair değilim. Birçok insan ödülden sonra çok genç sanabilir beni. 44 yaşındayım. Burada adımız tırnak içinde yine genç olarak geçecek; ama genç olmak sevdiğim bir şey. Şiirde kendimi hiçbir zaman usta olarak görmedim. Bunu düşündüğün zaman hep gençsin.

Yarışmaya katılımın bu kadar fazla olmasının tek nedeni para mı?

Para ödülü özellikle genç şairleri cezbetmiş olabilir. Ama bence asıl önemli olan Attilâ İlhan ismi. Türk şiirinde birkaç isim hep anıldı ve anılmaya devam edecek. Nâzım Hikmet, Fazıl Hüsnü Dağlarca ve Attilâ İlhan gibi. Örneğin şimdi Fazıl Hüsnü Dağlarca adına bir ödül düzenlense en az iki bin dosya gelir. Para ödülü de az bir miktar değil. Bu para ile yayınevi bile kurulabilir. Ben Hera ve Arıburnu yayınlarını kapatmış değilim. Bu ödülden sonra bu yayınevlerini canlandırabilirim.

Ödül jürisinin gerekçesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Beni para ödülünden ziyade gerekçe sevindirdi. Okuduğumda, ortaya çıkardığım dosyanın doğru olduğunun farkına vardım. Ödül açıklanmadan önce şiir yarışmasıyla ilgili haberler çıkmıştı. Bu haberlerden sonra, gece oturup dosyama yeniden baktım; 'Bu dosya çok ağır, birilerinin kafasına düşebilir' diye kendimle şakalaştım. 'Gelenekle moderni birleştiren' değerlendirmesi benim yapmaya çalıştığım şeyi açıklamış.

Şiirinizde, sinemacı kişiliğiniz her zaman hissediliyor.

Benim şiirimde her zaman sinema vardır. Belki de Attilâ İlhan'la örtüştüğümüz yön o. Büyük şairliğinin ötesinde sinemacıdır; ama enerjisini sinemaya fazla yansıtamamıştır. Ödüle katılmamın, bilmediğim nedenlerinden biri de bu olabilir. Ailem tam anlamıyla alaylı sinemacı. Araklı doğumluyum, ama ikinci doğum yerim Yeşilçam.

80 kuşağından biri olarak günümüz Türk şiirini nasıl değerlendiriyorsunuz?

60 ve 70 kuşağında birkaç isim varken bizim kuşağımızda masaya şu anda bile 100 şair oturabilir. 80 şiiri çok zengin ve damarlı bir şiir ve birçoğumuz hâlâ yazıyoruz. İşin tuhafı 2000'lere de 80 şiiri damgasını vuruyor. Günümüz Türk şiirinin çeşitliliğinde 80 şiirinin çok önemli rolü var. Her şeyden önce Türk şiiri çeşitlendi renklendi.

'Bana göre hayat, ilk ve son yalan'

"Başta bu dosyanın adı 'Güzel Yalan'dı. Çünkü hayat ilk ve son yalan demek bana göre. Bu dosya da yalanla başlıyor, araya vakitler giriyor. Bu vakitlerin içinde insan psikolojisine dayalı birçok vakit var. 41 vakit var. Bu dosyayı 41 yaşımda kitap olarak yayınlamayı düşünmüştüm. Maalesef vakitler bitmediği için yayınlanamadı. Halen de o vakitler sürüyor. 'İncelikler' bölümünde; aile bireylerimden tutun da şair arkadaşlarıma kadar inceliklerle ilgili şiirler var. En sonunda da güzel bir yalan var. Yani ölümün gerçekliğini anlamaya dair yazılan bir şiir. Bu şiir, sevdiğim iki şairin bir fotoğrafıdır aslında. Ahmet Erhan ve Sina Akyol'un fotoğrafının şiirini yazmıştım. Umarım uzun yaşar, bu güzel yalanı hep erteleriz.”

Kaynak:
http://www.haberler.com


Hüseyin Alemdar kimdir?

Trabzon/Araklı'da 1 Mart 1962 tarihinde doğdu. Araklı Lisesi’ni bitirdi (1980). Mimar Sinan Üniversitesi’nde fotoğraf ve sinema okudu, bıraktı (1989-1991). Babasıyla birlikte sinema sektöründe senaryo yazarı, yönetmen yardımcısı, kast sorumlusu ve yapım koordinatörü olarak çalıştı (1983-1992). Aralıklarla ofis yönetiminden editörlüğe, yayıncılıktan reklamcılığa, hayvancılıktan seracılığa çeşitli işlerde çalıştı. 2004’ten bu yana, tam hizmet bir reklam ajansında “Düzeltmen” olarak çalışıyor. İlk şiiri 1982’de Oluşum dergisinin ekim sayısında yer aldı. İlk senaryosu ise başrolünü Müslüm Gürses’in oynadığı “Yıkıla Yıkıla” adlı bir yeşilçam filmidir (1986). 1983’ten başlayarak Oluşum, Varlık, Adam Sanat, Milliyet Sanat, Hürriyet Gösteri, Broy, Yeni Düşün, Yaşasın Edebiyat, Yazko Edebiyat ve Şairin Atölyesi gibi dergilerde hemen her ay şiirleri yer aldı. Sonraki yıllarda Uç, Öküz ve Hayvan gibi dergilerde yayımlanan “sinema” ve “vefa” şiirleriyle dikkat çekti. Son iki yıldır Esmer dergisinde ise düzenli olarak “doğu” ve “ölüm” şiirleri yayımlanıyor. İlk kitabı Toplanmış Sevgi Ölüleri ile 1985 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü’nü, “Cemal Süreya İçin On Beş Prelüd” ile de bir defaya mahsus verilen 1990 Yunus Nadi Ödülleri Cemal Süreya Jüri Özel Ödülü’nü kazandı. Şair ve sinemacı Orhon Murat Arıburnu (1918-1989) anısına şiir ve sinema dallarında 15 yıl verilen Arıburnu Ödülleri’nin kuruculuğunu ve yöneticiliğini üstlendi; şair ve denemeci Cemal Süreya (1931-1990) anısına kurulan Cemal Süreya Kültür Derneği’nde kuruculuk, Cemal Süreya Şiir Ödülü’nde ödül sekreterliği yaptı. Kurduğu Hera Şiir Kitaplığı ile ellinin üzerinde kitap yayımlayarak, genç şairlerin önünü açtı, kitap yayımlamaya özendirdi.

ESERLERİ: Toplanmış Sevgi Ölüleri (1986), Gecede Gülümseme (1987), Aşk ve Prelüdler (1993), Ten Kitabı (2000), Hüzün Kitabı (2000), Sinema Kitabı (2000).

Kaynak:
http://www.biyografi.net

Hiç yorum yok: