1 Kasım 2007 Perşembe

Bu Yağmur



Bu yağmur, bu yağmur bu kıldan ince,
Nefesten yumuşak yağan bir yağmur.
Bu yağmur, bu yağmur bur gün dinince,
Aynalar yüzümü tanımaz olur.

Bu yağmur kanımı boğan bir iplik,
Tenimde acısız yatan bir bıçak.
Bu yağmur yerde taş ve bende kemik,
Dayandıkça ağır ağır yanacak.

Bu yağmur, soğumuş yarada kezzap,
Sabrın memesine yapışmış sülük,
Ne başı, ne sonu olmayan azap,
Yandıkça gelişen sihirli kütük.

Bu yağmur, tufanı belki de Nuh'un,
Ve gölgede yüzen odam, gemisi,
Akrebi, çiyanı, böceği ruhun,
Ne varsa meydanda, meydanda hepsi.

Bu yağmur, delilik vehminden üstün,
Karanlık kovulmaz düşüncelerden.
Cinlerin beynimde yaptığı düğün,
Sularsan, seslerden ve gecelerden.

Necip Fazıl KISAKÜREK

Not: "Trabzon'daki günlerinde şair Necip fazıl "Bu yağmur bu yağmur bu kıldan ince/Nefesten yumuşak yağan bu yağmur..." diye başlayan bir şiir kaleme almıştı. Şiiri okuduğumda Karadeniz'in yağmurlarıyla tanışık birisi olarak onu bir otel odasında (bir merhamettir yanan otel odalarının...) çerçevesi ağaçtan bir pencere önünde, şehri yukarıdan denize doğru gören bir yerde, yağmura dalmış bir halde düşündüm. " Prof. Dr. Naci BOSTANCI

Hiç yorum yok: